örf ve Âdetlerin Dinle İlişkisi
Örf (gelenek), toplumun, eskiden beri uyguladığı, dolayısıyla kuşakların birbirine ilettiği, kültürel değer, Alışkanlık ve davranışlardır. Âdet (görenek), bir şeyi eski zamanlarda görüldüğü gibi yapma alışkanlığıdır. Genel anlamda ise örf ve âdet, insanların düşünce, tutum ve davranışlarının geçmişte olduğu gibi uygulanış biçimidir. Toplum hayatı, genellikle bu yazısız kurallarla şekillenir. Din ise bu örf ve âdetlere şekil verir ve devamlılığını sağlar.
İslam dini, kendi temel yapısına, inanç ve ibadetlerine aykırı olmayan örf ve âdetleri reddetmemiştir. Örf ve âdetlerimizden bayramlaşma, selamlaşma, isim koyma, hasta ziyareti, sünnet olma, nişan, evlenme, cenaze töreni, mevlit okuma ve misafirperverlik, davetlere icabet etmek, anne babaya saygılı davranmak, okunan Kur'an ve ezana saygı duymak gibi uygulamaların özünde din duygusu vardır. Örf ve âdetlerimiz dinî kurallarla o kadar özdeşleşmiştir ki artık örf ve âdetler, dinî kurallarla beraber anılmaktadır. Mücadele suresi, 11. ayetteki, iman edenler! Size, 'Meclislerde yer açın!' denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin..." ve bir hadiste geçen, "Küçüklerimizi sevmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." ifadeler, dinimizle örf ve âdetlerimizin iç içe geçtiğinin örneklerinden sadece bir kaçıdır.
Toplumumuzda, yeni doğan çocuğa genelde yiğitlik, cesaret ve kahramanlığı çağrıştıran isimler veya ona duyulan sevgi ifade edilmek için Hz. Peygamberimize ve ailesine ait isimler verilir. Çocuğun adını koyarken sağ kulağına ezan okuyup, sol kulağına kamet getirmek âdet hâline gelmiştir. Böylece bebeğin ilk işittiklerinin dine ait olması istenir. Bu uygulama islam'a duyulan sevgi ve bağlılığın göstergesidir.
Örf ve âdetlerin toplum tarafından korunup yaşatılması, bunların o toplumun inanç, ahlak ve değerlerine uygun olmasına bağlıdır, inanç, ahlak ve değerlere aykırı olan örf ve âdetler toplumun huzurunu bozdukları gibi zamanla uygulamadan kalkmıştır. Beşik kertisi, başlık parası, Kan davası, türbelere bez bağlamak gibi davranışlar bunlara örnek olarak verilebilir.
Kendi örf ve âdetlerini korumayan bir milletin sonu yok olup gitmektir. Bizler de kendi değerlerimiz olan örf ve âdetlerimizi korumalı, onları yaşatmalıyız.
Kaynak: Nedir Kısaca - http://orf-ve-adetlerin-dinle-iliskisi.kisanedir.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder